6G ne zaman geliyor? konusunu sizler için derliyoruz. İletişim teknolojisi, temel telefonlardan cep telefonuna, cep telefonlarına, yüksek kaliteli ses iletimine ve şimdi 5G’ye ve dahası 6G’ye kadar onlarca yıldır büyük bir evrim geçirdi. Zamanla, iletişim sürecinde yeni ve geliştirilmiş tekniklere olan ihtiyacın artmaya devam ettiği açıktır.
En iyi iletişim için çok beklenen ve en etkili yol olan 6G, hala ulaşılması gereken bir hayal. 6G gibi özelliklerin bizi hologram tabanlı iletişim dünyasına ve çok daha fazlasına götürüp götürmeyeceğini bile tahmin edemiyoruz. Başarılı olursa, 6G’nin saniyede 1 terabayt (Tbps) veri hızlarını desteklemesi bekleniyor. Bu büyük ve beklenen bir rüya.
Prosedür, Terahertz bandı olarak adlandırılan farklı 6G frekanslarının bir dizi spesifik ölçümünden oluşuyordu. Bu testleri yaptıktan sonra, araştırmacılar, 6G frekanslarına yükseldikçe sinyal iletiminin nasıl gerçekleşebileceğinin çok sınırlı olduğunu iddia ettiler. Bu nedenle, bu ortak testler ve sonuçlar, 6G araştırmalarında büyük teşvikler.
Frekansların yönetilmesi zorlaşır ve yüksek frekanslarda sinyal iletiminde kesintilere eğilimlidir. Bununla birlikte, araştırmacılar ilk test sonuçlarından memnunlar ve gelecekte sağlam sonuçlara varmayı ve zorluklarla yüzleşmeyi hedefliyorlar.
Şu anda ekip, farklı bant genişliği seviyelerinde işlemeye izin verecek algoritmalar geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca, yeni bir bölgede çalışabilen yeni donanım da araştırılmaktadır.
6G Ne Zaman Geliyor?
Bu hafta, Mobil Teknoloji kuruluşları Japonya ve Finlandiya, 6G teknolojileri geliştirme konusunda anlaştılar. İki ülkenin ortak çabası, küresel standartlara önemli katkılar sunmayı amaçlıyor.
Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı ve Olu Üniversitesi, 8 Haziran’da Tokyo’daki 2021 Küresel Dijital Zirvesi’nde anlaşmayı imzaladı.
Japon hükümetinin 6G teknolojilerinin geliştirilmesi için 2 milyar dolar yatırım yapma kararıyla ortaklık büyük bir ivme kazandı. Finlandiya tarafı, bunu ülkede yürütülen iletişim teknolojisi araştırmalarına da yardımcı olabilecek proaktif bir yaklaşım olarak görüyor.
6G teknolojisiyle ilgili bazı yıllar için hala pek çok resmi özellik yok. Bununla birlikte, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, 2030 yılına kadar önemli endüstri oyuncuları tarafından 6G uygulaması önerisini dikkate alıyor.
Japonya ve Finlandiya’nın yanı sıra ABD ve İngiltere de 6G teknolojisini geliştirmek için ayrıntılı bir bilim ve teknoloji ortaklığı anlaşması geliştirme planlarını açıkladı. Bu etkili işbirliği, ABD Başkanı Joe Biden ile Başbakan Boris Johnson arasında imzalanan Atlantik Tüzüğü Anlaşmasının bir parçasıdır.
ABD ayrıca Güney Kore ile 6G dahil olmak üzere kritik ve gelişmekte olan teknolojilerin ortak araştırma ve geliştirmesini sürdürmeye devam edecek. Her iki ülke de Open-RAN teknolojilerini kullanarak açık, şeffaf ve verimli ağ mimarisi geliştirmeyi dört gözle bekliyor.
Çin tek güçlü oyuncu mu?
6G ve 5G’deki herhangi bir gelişme her zaman dünyanın en güçlü ülkeleriyle bağlantılıdır. Çin, inovasyon yarışı için her zaman hevesli bir aday olduğunu kanıtlamıştır. Bu nedenle uzmanlar ve kuruluşlar, 6G’de liderliği almayı veya Çin’e kaybetmeyi şiddetle vurguladılar.
Son zamanlarda, Çin hükümeti tarafından desteklenen bir endüstri, 6G teknolojisi hakkında bir teknik inceleme yayınladı. Teknik inceleme, uygulandığında 6G teknolojisinin uygulamasını, potansiyelini ve verimliliğini gösterdi. Ayrıca yeni nesil iletişim teknolojisinin 5G’den 10 kat daha hızlı olabileceğini iddia ediyor.
Çin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Akademisi’nin IMT-2030’u tarafından yayınlanan teknik incelem , 6G’ye yatırım yapmak ve çalışmak isteyenler için bir yol haritasıdır. Bu, sanayi sektöründeki iş uygulaması ve kilit teknolojiler konularını mutlaka ele alacaktır.
ABD, fazla düşünmeden 5G teknolojisi ile mevcut yörüngesinde kalırsa. Çin kısa sürede piyasaya hakim olacak. Yeni nesil 6G mobil geniş bandın gelişiyle, dünyayı Çin tasarımına ve iletişim mimarisine dayalı bir mimariye yaslanacak.
Böylece Çin, üretimde olduğu kadar teknolojide de standartların geliştirilmesine hükmedebilir. Hareket, büyük ölçüde ülkelerin dayatacağı otoriter bir model olacak.
Aynı zamanda süper güçlerden biri olan ABD, 4G ve 5G teknolojilerinde daha önceden potansiyelini kaybetmiş durumda. Ülkedeki 6G araştırması da pek adil bir yaklaşımda değil. Uzmanlar, ABD’nin bilgi teknolojisinde üstün olmasına rağmen, temel teknolojiler ve endüstriyel gelişmelerden yoksun olduğunu ve bu da onu 6G gelişmelerine doğru bir adım geriye attığını belirtti.
6G neden bu kadar beklenen bir teknoloji?
6G teknolojisi ve desteklediği platformlar, insandan insana iletişimin bir sonraki seviyesi olacak. Ancak, küresel güçler 2030 yılına kadar ticarileştirme yolundayken, işler çok daha hızlı değişebilir.
Geçen ay araştırmacılar, grafen ve diğer aktif süper elementlerin 6G ekosistemlerine yol açabileceği sonucuna vardı. Bu, başarılı olursa, daha hızlı iletişim ve çok yönlü internet ile trilyon dolarlık bir endüstri elde edecekti. Ayrıca, telefonların ve cihazların farklı malzeme kaynaklarıyla nasıl şarj edilebileceğini de geliştirecektir.
Ülkeler teknolojiyi 2030 yılına kadar uygulayacağını iddia etse de, gerekli olan temel kaynaklar ve donanımlar henüz mevcut değil ve bu da ele alınması gerekiyor.
Sonuç olarak, sadece bazı gelişmiş ülkelerin 6G ile çalışıyor olması hala talihsizlik. Gelişmekte olan ülkeler yarışa adım bile atmış değiller. İnsanlık için herhangi bir yeni mekanizma üzerine araştırma, ülkelerin ortak bir çabası olmalıdır. Aksi takdirde, güçlü ve bazen “Teknik Feodalizm” olarak adlandırılan otoriter yönetimine yol açacaktır.